3 Temmuz 2010 Cumartesi

depuis 1977





Bir şehre bir kaç farklı şekil, konum ve durumda ve binlerce ruh hallerinde gittiğinizde aynı duyguları yaşamaz insan... Aynı mekan; talebeyken başka, ailenizle gittiğinizde başkadır, sevgilinizle bambaşka, iş arkadaşlarınızla başka, yalnız bambaşka kokar burnunuza... Aklınıza düştüğünde burnunuzdan yüreğinize indirdiğiniz bir karışlık anı sızısı da farklıdır...

1977 den beri gider gelir(dim), 2005 den beri gitmiyorum... Yani emeklilik sonrası tadını bilmiyorum... Talebeyken fotoğraf sevdam farklıydı, çalışırken de çok sınırlı, daha çok fabrikalar, alanlar, oteller, odaları ve yollar..... O zaman diliminde araya sıkıştırdıklarımdan tarayabildiklerim, anılarım hepsi Paris göğü altında... Yan Tiersen eşliğinde...

İddia ediyorum bu şehri akordeon sesinden daha iyi hiç bir müzik aleti anlatamaz... Keman ve piyano da sonradan aklınıza gelenlere eşlik eder ancak.