24 Haziran 2012 Pazar

savaş b' öyle bir şey!



Fotografçısı kim bilmiyorum
Hangi ülke onu da bilmiyorum, ama muhtemelen SSCB den ayrık bir ülke, aile...
İnternet ortamında arandım bulamadım, bir kısım kullanıcı babalar gününe ithafen kullanmış, bir kısım kullanıcı da savaş ve sonuçlarına bağlamış...


Sonra biri de çıkmış fotografı bu hale getirmiş... her iki hali ile de derin anlamlı...

Çocuklar babasız kalmasın...

21 Haziran 2012 Perşembe

girl friend - joy goldkind



http://www.zonezero.com/zz/index.php?option=com_content&view=article&id=1208&catid=2&Itemid=7&lang=en#


Born in Brooklyn NY Goldkind began taking photo’s rather late in life. At the age of 50 when her grown daughters left home she took her first photography class. It was love from the very first class. Learning photography quickly became a passion. From B&W she went on to learn alternate processes. Most of her work is based on a love of classical art

The Girl Friend ‘s series began in the year 2000 and continues today. What started as a joke and a Sunday afternoon project expanded into a study that went deep into a person persona, it went on to explore what lies beneath the surface of what is see on the outside when we look at someone, is this person who we think they are. Do they conform to day’s standards of male and female roles?

It is interesting to note that this is a project of 67-year-old women who is married to her subject for 44 years. The subject is in his daily life is a scrap metal business man who has a passion to race fast car’s

Despite, his ultra masculine past times he was very willing to participate in this project. So what began, as sort of a game dressing up, putting on make-up and possessing for each image quickly became a serious venture? Each character created had a meaning and was part of the whole group.

Goldkind hopes you will realize that what is seen on the outside is but a small bit of the total a person. As with her husband most people have a side that is just below the surface that is not what is expected. Her husband is a complex unusual man who is rather strange, but does have a soft and venerable that is just beneath the surface.

1 Haziran 2012 Cuma

yazarlar ve kedileri

uğursuz olduğu varsayımına inat genelde  kara kedi...


writersandkitties.tumblr.com

                                                                      Julio Cortazar

Jean Paul Sartre

Jacques Prévert

                                                                       Boris Vian

1 Şubat 2012 Çarşamba

writers rooms

http://www.guardian.co.uk/books/series/writersrooms

favorim maggie gee...
http://www.guardian.co.uk/books/2009/mar/14/writers-room-maggie-gee

18 Ocak 2012 Çarşamba

gençlik parkı

Fotograf Oya İslimyeli' ne (ailesine) ait... 70 ' li yıllar olmalı... Anakara da ailecek gidilen en güzide yerlerden birisi, Gençlik Parkı, içinde sandalları ile havuz, etrafındaki çay bahçeleri, evden hazırlanmış ya da ordan alınmış yiyecekler, semaver ile içilen çaylar... Tahta iskemle, koltuklar... Luna Park' ın gürültüsü, yüksek sesli müzik, insanların uğultusuna rağmen, sonu oyuncaklarda biten keyifli bir gece, akşam üstü ya da hafta sonu... Kalabalık, köprü üzerinde her daim insan seli... Köprünün tabanı tahta ,hafızam beni yanıltmıyorsa, ince, uzun enlemesine dizili tahtalar, akşamları yeşil bir ışıklandırma...

Bu fotografı ekleme sebebim bu köprü, Gençlik Parkı ile bir anım... 60' lı yıllar... Fotografın sağ tarafında; annesinin yanındaki kızın yaşlarında olmalıyım ve muhtemelen de aynı çay bahçesinde oturuyoruz, aile dostları ile ailecek ... Annem tuvalete gidiyor, yokluğunu farkkettiğimde babama soruyorum, annem nerde? gitti diyor, bizi bırakıp gitti... İlahi canım babacım, nerden aklına gelir böyle bir kötü şaka... Nargilesini gülerek tüttürmeye ve aile dostları, arkadaşları ile sohbetine devam ediyor... Anne , anne diye ağlaya ağlaya , kalabalığa karışıyorum, işte o arkadaki tahta köprü üstünde buluyor beni - fena halde tesadüf- annemin kuzeni... Orda ne yaptığımı soruyor, ben de ona giden, bizi terk eden annemi aradığımı söylüyorum, beni kucağına aldığı gibi doğru çay bahçesine, telaş içindeki annemin kollarına...

Zaman zaman düşünmüşümdür, ya o kuzen beni görmese, bulmasaydı... Bana ne olurdu, nasıl bir yaşam sürdürürdüm...? O zamanlarda çocukları çalıp kaçıran çingene hikayeleri de az değildi hani...

Bakışımı ve anılarımı köprüden çay bahçesinde oturan bu insanlara aldığımda ise; ince ve derin bir iç sızısı... Nerden nereye diyoruz ya?... Geri gidiyoruz diyoruz ya, keşke gittiğimiz geri olsa, geri bu... biz kökten değiştiriliyoruz... Kıyafetlere bakıyorum, yüzdeki gülümsemelere , mutluluğa bakıp... kaybolan bu güzelliğe yakınıyorum... Koşar adım götürüldüğümüz o bildik mutsuz son bir örtü gibi sarıyor, tüm bu güzellikleri, kapkara...

5 Ocak 2012 Perşembe

KODAK


1892 - 2012
Fotografın sarısı gitti gidiyor...
George Eastmen tarafından kurulan KODAK iflasın eşiğinde.

1997 de borsa da 90 usd civarında olan hisse değerleri bugün 1 usd ın da altında... ve kendisini toparlayabilmesi için en az taze 500 milyon usd a ya da elindeki patentleri satma ihtiyacı var...
yoksa iflas!

Evinde kodak filmi ile çekilmiş fotografı olmayan var mıdır bilmem...
60 lı yıllarda negatifleri türkiye de yıkatmak ve bastırmak mümkün olmadığı için almanya' ya gönderip 45 gün beklerdik ne çektiğimizi görebilmek için geri dönmesini... postadan gelen sarı kabarık zarf eve neşe katardı, heyecanlandırırdı... sonra kurulsun makina, izlensin keyifle maaile çekilen dialar... çerçevelensin, albüme konsun kimi fotograflar...

http://pdnpulse.com/2012/01/kodak-shares-below-1-could-be-delisted-from-nyse.html

http://fr.finance.yahoo.com/actualites/kodak-pr%C3%A9parerait-%C3%A0-faillite-235544415.html
http://teknoloji.milliyet.com.tr/kodak-iflas-ediyor-/dijitalfotograf/haberdetay/05.01.2012/1484796/default.htm